Parkın etrafı hava saldırılarına karşı kazılarn siperlerle, bombalarla delik deşik. Çocuklar dışındaki insanlar sefalet içinde, biçare, yorgun, başları önlerinde geçiyorlar. Ee tabi savaş var..
Sığınmacı karşıtlığı bir yandan, savunuculuğu bir yandan iki farklı gruba ayırılmış durumdayız.
Günümüzde ülkesinde yabancı istemeyenlere ''ırkçı'' denirken, savunanlara ise ''hain'' deniliyor.
Sınır Etkisi programının bu bölümünde size örneklerle ırkçılığı nasıl bitirebileceğimizi anlattık.
Vatanlarından uzakta hayat süren Filistinliler, yüzlerinin hala "çalınan cennet" olarak tanımladıkları Filistin'e dönük olduğunu her fırsatta dile getiriyor.Onlarca yıldır sürgün hayatı yaşayan milyonlarca Filistinli için "Nekbe" (Büyük Felaket) zorunlu göç, yağma ve katliamların simgesi olmaya devam ediyor.
Suriyeli mahkumların ‘tuz odaları’ dedikleri, soğuk morgların yokluğunda cesetleri korumak için tasarlanmış ilkel morglara atıldığı
ve mahkumların bu odalarda 'kalbim öldü' ifadelerini kullanmasıyla, hayatımızda tuzun önemini bir kez daha farklı bir yönden anlamış olduk.
Arap Baharı'nın lider devirdiği ülkelerden biri olan Yemen, demokrasiye geçerken bir yanda da ülkenin bütünlüğünü korumaya çalışıyor.Gerçek sayılar istatistikler yada haberleri televizyonunuzda veya internette görmüyorsunuz çünkü dünya şuanda yemendeki savaşla ilgilenmiyor. Bilgili duyarlı ve vicdanlı birer birey olamamız dileğiyle..
Şöyle düşünün kendi ana vatanınızdasınız birileri tarafında sömürülüyor kontrol altında tutuluyor aşağılanıyor hatta onlar tarafından terörist olarak suçlanıyorsunuz ve denilenlere boyun eğmezseniz öldürülüyorsunuz.. Sınır Etkisi’nde bu hafta sizlerle Doğu Türkistan’ın tarihini konuştuk.İşte Doğu türkistan..Keyifli Dinlemeler..
Otizmli bireylerin sorunları, otizmli çocukların zaman zaman maruz kaldığı ayrımcılığın ardından gündeme gelse de aslında öteden beri ötenelenen büyük bir sorun.
Sınır Etkisi'nde bu bölümde göçmen otizmli çocukların yaşadıklarını konuştuk.
Dünyanın neredeyse her köşesine dağılan Çingeneler, gittikleri yerlerde ayrımcılık, hakaret, tecavüz ve cinayete maruz kalmışlardı.
Yaşadıkları tüm acılara rağmen hiçbir Çingene topluluğu, onlara en büyük katliamı yapan Almanlar da dâhil olmak üzere, bir kavme kin gütmemiştir.
Çingeneler yaşadıkları tüm acılara rağmen; Allah'ın onlara bağışladığı 'ilahi' neşelerini asla kaybetmediler.